16 Şubat 2018 Cuma

GÜNÜN KÖŞE YAZILARINDAN SEÇKİ “İlk düşünürümüz Bilge Tonyukuk’a (646-726) minnetle” 16 Şubat 2018


GÜNÜN KÖŞE YAZILARINDAN SEÇKİ
“İlk düşünürümüz Bilge Tonyukuk’a (646-726) minnetle”
16 Şubat 2018


“Bakteriye itibarını veren kadın
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz “Mavi Kapital” üzerinde yaşıyor. Mavi dünyamızın içindeki zenginliğin ne kadar farkındayız acaba… Türkiye-AB iş birliğiyle gerçekleşen Teknoloji Transferi Hızlandırma (TTH) Projesi sayesinde Prof. Dr. Gülşen Altuğ'un varlığını keşfettim. Sizi de tanıştırmak istiyorum. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim dalı profesörü. 18 yıldır “mavi dünya” kodlarını çözmek üzere çalışıyor. 6 patentli bir bilim insanı. Yakında ticarileştireceği petrol yiyen bakteri, kanser tedavisinde kullanılacak bakteri, organik tarım ve bina dış yüzey korumada etkin olan bakteri ürünlerle piyasaya çıkacak.”. https://www.dunya.com/kose-yazisi/bakteriye-itibarini-veren-kadin/403456

Bir yılda üç büyük şirketini yabancılara satan Hamdi Akın bu konuda geleneksel işadamlarından ayrılıyor. Ona göre şirketin sağlığı, daha hızlı büyümesi ve Türkiye’yi büyütmesi açısından satılmalı, bu satış yabancıya olursa daha da anlamlı. İşte Hamdi Akın’ın bu konudaki görüşleri:”. http://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/1839909-sirketi-satmamak-vatana-ihanettir

“Ekonominin geleceğinde madencilik sektörünün çok önemli bir rol oynayacağını, adeta Türkiye’yi uçuracağını” belirten Hamdi Akın, Kastamonu’nun Hanönü İlçesi’nde Türkiye’nin en büyük bakır madenlerinden birisini üretime açacaklarını bildirdi.”. http://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/1839909-sirketi-satmamak-vatana-ihanettir

Bir özel okul yöneticisiyle konuşurken, “Ortaokul öğrencileri arasında çete savaşları oluyor, evdeki oyuncak silahlarını okula getiriyorlar” diye yakınıyor.”. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nuran-cakmakci/cocuklar-gucu-modelliyor-40743454

Sonuçta, inandırıcı olmayan tezler, bölgede ne devletlerin ne de halkın desteğini alamaz. Bölge ülkesi Türkiye’nin işi zor. Ancak ABD’nin de işinin pek kolay olmadığı ortada.”. http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/nihat-ali-ozcan/abd-ve-guven-sorunu-2610892/

“Girişimlerin DNA’sında global ölçekte iş yapmak var fakat bu konuda Amerika, Kuzey ve Batı Avrupa’nın oldukça gerisindeyiz. İlk günden itibaren global olmak için adımlar atmak konusunda çekiniyoruz, korkuyoruz. Özellikle de ülkemizde çok büyük yatırım turları olmamasının ana sebebi olarak hep global düşünen girişimler olmamasını gösteririm. Yani birçok girişimcimiz “Türkiye pazarı zaten çok büyük, burada pazar lideri olmak, tüm dünyada kullanılan bir ürünüm olmasından daha değerli” diye düşünüyor. Bu konuda maalesef çok rol modelimiz de yok.”. http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/serkan-unsal/girisimciler-icin-globallesme-2611047/

Rusya ve Çin'in askeri gücünü hızla küreselleştirdiği, Çin'in Suriye'de önemli yeraltı kaynaklarını kullanım hakkını elinde tutan Kanadalı Sinopec Grubu'nu satın aldığı bir ortamda, 2007-2016 arası ABD'nin askeri harcamaları yüzde 5 daralırken, Çin'in askeri harcamalarını nerdeyse yüzde 120, Rusya'nın ise yüzde 85 artırdığını gözlemledik. 'Çok kutuplu' 2. Soğuk Savaş dönemi açısından, Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı'yla, Doğu Akdeniz'deki siyasi ve askeri gücünü daha da perçinlerken; Enerji Bakanlığımızın Milli Enerji ve Maden Stratejisi ile de, Bakan Albayrak'ın ifade ettiği gibi, 'tarih'ten ve 'Milli Egemenlik'ten gelen haklarını hiç kimseye yedirmemeye kararlı.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/kerem-alkin/2018/02/16/dogu-akdeniz-ve-guney-cin-denizi

TEDES denen sistemi kullanan bazı belediyeler, sürücüyü uyarmak yerine pusuya düşürerek milyonlarca liralık ceza kesmiş ama trafik kazalarını azaltamamışlardı. Teknolojiyi pusucu zihniyetin emrine vermekle olmuyormuş.
Yeni sistemde göz önüne alınması gereken EDS cihaz sayısından ziyade cezaların hakkaniyetipusu kurmak yerine uyarılar ve daha da önemlisi, trafiği zora sokan kent haydutlarını trafikten ayıklama olmalıdır.
Emniyet şeridini fütursuzca kullanan, "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye polise diklenen haydutlar, sinyal kolundan habersizler ve daha da önemlisi trafikte kurallara uymamayı maharet sananlar, son EDS revizyonu işe yarar umarım. 
Sürücüyü uyarın, bilgilendirinuymayanı cezalandırın ama yeter ki pusu kurmayın.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/oguz/2018/02/16/suruculere-pusu-kurmayin

TÜRKİYE'NİN DEVLERİ HAZIR DEĞİL
Türkiye'nin büyük sermaye grupları henüz bu konuda büyük yatırımlardan yapmaktan çekiniyor.
Gayrimenkul sektörüne yatırım yapmak Türkiye'nin sanayi devi kuruluşlarının ayrılmaz parçası oldu. Bu duruma devletin teşvik politikaları da sebep olsa da Türkiye'den girişimlerin erken aşama dışında küresel adımlar atmak için ileri aşama yatırımlara da ihtiyacı var. Koç Holding, Sanko, Zorlu Holding gibi kurumlar, yatırımlar konusunda daha istekli davranmaya başlasa da hepsinin yaptığı yatırım henüz bir Hasan Aslanoba'nın kişisel olarak yaptıkalarına yaklaşamıyor.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/sirt/2018/02/16/teknoloji-girisimi-sermayesi

“Peki, İsmet Paşa tüm bu olup bitenlerden nasıl bir sonuç çıkardı. İşte cevabı: "ABD'nin sorumluluğuna inanıyordum, yanılmışım demektir." Hem de ne yanılma... Demek ki siyasette yanılma olabilirmiş. Önemli olan o yanılmadan ders çıkartmak.”. https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2018/02/16/ismet-pasa-nasil-yanildi-2

“ABD'li yetkililer bir süre daha teklif ve üstü örtülü tehditlerle Türkiye'yi oyalamak isteyebilirler. Fark etmez, artık katar yola çıktı. Zeytin Dalı operasyonu başarılı oldukça eninde sonunda Washington ile sonuç alınacak diplomasi trafiğine ulaşacağız. İster olumlu ister olumsuz, artık görüşmek sonuç verecek.
Umalım ki Trump yönetimi "Türkiye kontrolden çıktı, sert durun" tavsiyesine değil, "Suriye-YPG politikasını Türkiye'nin endişeleri çerçevesinde revize edin" önerisine kulak verir.”.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/duran/2018/02/16/amerikalilarla-gorusmek-artik-sonuc-verir-mi

Taraflar olgunlaşmıyor

Balkanlar’da uzun bir süre devletler kıyasıya mücadele etmişler, bu arada insanlığa karşı ne kadar suç varsa hepsinin işlenmesine de göz yummuşlardı. Ne zaman ki oyunun kazananı olmayacağı anlaşılmış, o zaman uluslararası müdahale yapılmıştı. 
Suriye, giderek uluslararası müdahaleye uygun hale geldi. Bunun bir kaç biçimde tasarlanması mümkün. Ya BM Barış Gücü kurulur, ya NATO BM izniyle duruma müdahale eder, ya da yine BM onayıyla Suriye’ye özel bir müdahale gücü oluşur. Bu türden çalışmalar var ise hiç kuşkusuz “barış gücü” içine girmeye çalışan, Fransa gibi son derece hevesli devletler olur. Dolayısıyla pazarlığın bir yanını, kimlerin Suriye’ye gideceği oluşturur. 
Ancak esas sorun belki de hangi devletlerin dışarıda bırakılacağı ile ilgilidir ve bu noktadaki kilit ülke de İran’dır. 
Dikkat etmek lazım. Eğer uluslararası müdahale senaryolarında İran dışarıda bırakılmaya çalışılıyor ise “dışarıda bırakılacaklar” konusunda da pazarlık yapılıyor demektir ve bazı devletler Türkiye’nin de dışarıda bırakılmasını savunabilir. Üstelik bunu savunan da bugün Türkiye’ye yardım eden bir devlet olabilir.”. http://www.star.com.tr/yazar/suriye-icin-uluslararasi-mudahaleye-mi-hazirlaniliyor-yazi-1310247/





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder